Seri katil Atalay Filiz hâkim karşısında! ‘Yardım aldın mı’ sorusuna bu yanıtı verdi

Üç kişiyi öldürmek suçundan yargılanan katil zanlısı Atalay Filiz, ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan yargılandığı davada hâkim karşısına çıktı. Filiz, bulduğu kimlikler ve ehliyetlerin üzerine fotoğrafları kendisinin yapıştırdığını ve kimseden yardım almadığını söyledi.

İstanbul ve Ankara’da üç kişinin cinayet şüphelisi olarak aranırken, 12 Haziran 2016 tarihinde İzmir’de yakalanan ve ‘tasarlayarak bir suçu gizlemek, başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürme’ suçundan tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen Atalay Filiz”in, yakalandığında üzerinde bulunan 7 adet sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgeleri nedeniyle, hakkında ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davaya devam edildi.

Filiz duruşmada, bulduğu kimlikler ve ehliyetlerin üzerine fotoğrafları kendisinin yapıştırdığını ve kimseden yardım almadığını söyledi.

Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Atalay Filiz ve avukatı Merve Uçanok katıldı. Sakal bıraktığı görülen Atalay Filiz duruşmada, “Daha önce mahkemede verdiğim savunmalarını tekrar ediyorum. Ben Ankara’da Elena ve Göktuğ olayından sonra Ankara’da bulmuş olduğum İbrahim Furkan Altın ve Osman Bakar’a ait belgeler üzerindeki fotoğrafları sökerek kendi fotoğraflarımı yapıştırmıştım. Bunları da, sonraki süreçte Tuzla’da çay bahçesinde çalışmaya başladığım döneme kadar yer yer kaldığım otellerde bu şekilde kullandım. Diğer 5 belgeyi ise Tuzla’da çay bahçesinde çalışmaya başladıktan sonra bulmuştum. Bunlara da daha sonra fotoğraflarını çıkararak kendi fotoğraflarımı yapıştırmıştım“ dedi. Mahkeme hâkiminin, “Belgeleri kendin mi yaptın, yoksa bir yardım aldın mı?” sorusuna Atalay Filiz, “Yok herhangi bir yardım almadım. Fotoğrafları kendim yapıştırdım” diye cevap verdi.

Sanık avukatı Merve Uçanok ise, “müvekkilimin ceza ehliyetinin olup olmadığına yönelik yeniden rapor aldırılmasını ve suça konu belgelerin iğfal kabiliyetinin olup olmadığı yönünde tekrar rapor aldırılmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme hâkimi, sanık hakkında daha önce Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden aldırılan raporun bilimsel gerçeklere uygunluğu ve yeterliliği nedeniyle bu talebi reddederken, hâkim değişikliği nedeniyle, adli emanette bulunan sahte belgelerin yeniden incelenmesi için istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

SADECE SAHTECİLİKTEN 35 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

İstanbul ve Ankara’daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken, İzmir’de bindiği minibüste yakalanan ve öğretmen Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Atalay Filiz hakkında, yakalandığı sırada üzerinden çıkan 7 adet nüfus cüzdanı ve sürücü belgesine ilişkin yeni bir soruşturma başlatılmış, soruşturma sonucunda da ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan toplam 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Atalay Filiz, ilk celse mahkemede verdiği savunmasında, “Kimlik belgelerini bulmuştum. Şikâyetçilerden ikisine ait kimlik belgesini Ankara’da bir parkta gezerken bulmuştum. Diğer şikâyetçilere ait kimlik kartlarını ise Tuzla’da çalıştığım çay bahçesinde buldum. Bunları çaldığımı iddia etmişler ama ben bu kimlik kartlarını kesinlikle çalmadım. Çalıştığım çay bahçesinin dört tarafında güvenlik kamerası var. Şikâyetçiler çaldığımı düşünselerdi, karakola gidip şikâyetçi olurlardı. Kimlikleri karakola teslim etmem gerektiğini biliyordum ama bunu yapmadım. Kartların üzerine kendi fotoğraflarımı yapıştırdım, kötü bir amacım yoktu. Ömer Baba’nın cüzdanının içinde bir kâğıtta bütün kredi kartlarının şifreleri vardı. Benim kötü bir amacım olsaydı, bütün hesaplarındaki paraları çekebilirdim. Tam tersi Ömer Baba’nın bana teşekkür etmesi lazım. Başkası bulsa, o kartları değişik şekilde kötü amaçlı kullanabilirdi. Bu kartları kaldığım otellerde ve otobüs bileti alırken kullandım. Bu kartları kullanarak şikâyetçileri zor duruma sokacak bir şey yapmadım. Kimlik kartının üzerine fotoğraf yapıştırma suç ise suçluyum” demişti.