Kategori: Fıkralar

Eşek

Adamın biri bir cuma günü, evde un kalmayınca eşeğine yüklemiş buğdayı, değirmene doğru koyulmuş yola… Değirmene vardığında, çuvalı indirirken eşek kaçıyor.   Eşeği aramaya çıksa, Cuma namazı kaçacak. Kendi kendine “Sen nereye gidersen git, ben Rabbimin emrinden çıkmam, doğru Cuma namazına gidiyorum” diyor… Vakit giriyor ve huşû içinde ibadetini yapıyor… Cumadan sonra bakıyor, eşek hâlâ

Bahaneler bahaneler…

Alışverişten sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genç ve güzel bir kadınla yakalayınca dehşete düşer.Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur. “..Şöyle açıklayabilirim…” der..   “Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm. Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım.Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim.Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası geçti diye artık

Zenci Bebek

Adam evlenir, 10 sene geçer çocuğu olmaz.Yurtdışına çalışmaya gider.Hanımından gelen mektupta hamile olduğu yazılıdır. Memleketine döndüğünde ise hanımı doğurmuştur ama, çocuk zencidir. Hanımına sorar: – Hanım ne sizin sülâlede ne de bizim sülâlede zenci değil, esmer bile yok; bu iş nasıl oldu? Hanım cevap verir: Çocuğu doğurduktan sonra sütüm gelmedi. Mecburen bir sütannesi tuttuk, onun

Mektup

Bir gün, bir kadın kocasına nereye gittiğini söylemeden terk ederse ne tepki vereceğini merak eder. Bu yüzden ona artık ondan yorulduğunu ve onunla yaşamak istemediğini haber veren bir mektup yazar. Ve daha sonra kendisi de yatağın altında saklanarak mektubu odadaki masanın üzerine bırakır. Kocası eve geldiğinde mektubu görür ve okur. Ardından kendisi de bir şeyler

Oruçluyken kaç hamsi yersin?

Dursun, Temel’e sormuş: -Oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun Temel? -100 tane yiyebilurum. -Hadi ordan, yesen yesen 1 tane yiyebilursun, gerisini oruçsuz yemiş olirsun,” demiş. Bu espri Temel’in çok hoşuna gitmiş. Bir gün yolda giderken Cemal’i görmüş ve hemen sormuş: -Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Cemal: -50 tane, demiş. -Ha uşağum 100 tane deseydun sana

Neredeyiz Biz Temel

Temel ile İdris Fransa’ya geyik avına gitmiş. Av da av yani… Deniz uçağıyla bir krater gölüne inecekler, dağlarda avlanacaklar sonra dönecekler… Uçakla av yapacakları yere gelirler pilot;.”Beyler göle indik, size iyi avlar. Bir hafta sonra tekrar bu göle sizi almak üzere iniyorum. Ancak şunu peşin peşin söyleyeyim, adam başı bir geyik taşıma hakkınız var. Deniz

Sağol Yavrum

İzmir’den trene binen yaşlı teyze kondüktöre,“Menemen’e gelince bana haber et yavrum, unutma” der.Gecenin ilerleyen saatlerinde kondüktör Menemen’i geçer geçmez yaşlı teyzenin Menemen’de ineceğini hatırlar,hemen makiniste gidip haber verir. Makinist de, gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremeyeceğimize göre geri geri gideceğiz, soran olursa- “tren makas değiştiriyor” deriz der. Bir yarım saat geri geri giderek- Menemen’e gelinir ve kondüktör

Arabaya binmiş seni bekliyor

Adamın birinin çok sevdiği bir koyunu varmış. Bu koyun hiç gebe kalamıyormuş. Adam, komşu köyde birinin koçu olduğunu ve hangi koyunla çiftleşirse hamile bıraktığını duymuş. Bunun üzerine koyununu el arabasına koymuş, çıkmışlar yola, köye vardıklarında selam verip adamın yanına yaklaşmış. -Yahu gardaş senin koçun methini duydum koştum geldim. Hele bizim koyuna da bir çare. -Aman

Sakın Bu Çekmeceye Bakma

Yeni evlenen mutlu çift odalarına çekilirler. Damat bey yeni karısına : “Senden bana söz vermeni istiyorum. Başucumda duran bu komidinin ilk çekmecesini hiç açmayacaksın ve bana da hiç bir zaman bunu sormayacaksın.” Karısı söz vermiş ve aradan 10 yıl geçmiş. Kadın meraktan çıldırıyormuş. Artık dayanamamış ve sözünü unutup çekmeceyi açmış. Çekmecede 3 yumurta ve 750