Kategori: Hikayeler

ACI BİR ÖYKÜ

 Askerliğini bitirmiş olan genç askerliğini yaptığı şehirden ailesini aradı: -Anne baba, eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum. -Memnuniyetle, onunla tanışmak isteriz, diye cevapladılar.Oğulları, -Bilmeniz gereken bir şey var diye devam etti. -Arkadaşım savaşta ağır yaralandı.Bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok, ve

Fakir adam ve zengin Kral

Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.   “Bu at, bir at değil benim

Sofra

Tokat’ın in Reşadiye ilçesinin bir köyünde, daha 10 yaşını bile doldurmamış bir çocukken babası tarafından evlatlıktan reddedilir. Aynı gaddar babası, annesiyle de yollarını ayırarak onu birkaç keçiyle birlikte bir çobana verir. Hem koyun güdüp hem de çoban Celal emmiden okuma yazma öğrenince babasını hayatlarından çıkarmak için Ankara’ya silah almaya gider, üstelik biletini de annesi alır.

Korkulardan kurtulma meditasyonu – Kesin Çözüm – Bunu Deneyen Herkes Kurtuldu

Derin nefesler alın yavaş ve derin nefeslerinize konsantre olun. Aklınıza bir düşünce gelse bile ona takılmayın sadece izleyin.. Bu şekilde 1’den 10 ‘a kadar nefes alıp verin. Bu sırada tamamen gevşediğinizi ve rahatladığınızı imgeleyin.. Nefesi burnunuzdan alıp burnunuzdan vermeniz önemli Kendinizi hazır hissedince ,sizi sınırlayan inançlarınızın hepsinin sol tarafınızda omzunuzun 5-10 cm yukarısında siyah bir

Karakter mi önemli eğitim mi?

Bir gün padişah vezire sormuş: -Eğitim mi önemli karakter mi? Vezir düşünmeden cevap vermiş: -Karakter padişahım. Padişah memleketin her yerinden tellallar çağırtmış. -Duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine 100 kese altın en iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. padişah hayvan eğiticisine sormuş: -Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin? -6 ayda öğretirim

Gelin ve Kaynana

Günün birinde güzel bir genç kız sevdiği adamla evlenir ve aynı evde kocası ve kaynanası ile birlikte yaşamaya başlar. Çok mutludur, fakat kaynanası ile geçinememeye başlar. Kuşak farkı nedeniyle kişilikleri tamamen farklıdır. Bu nedenle ve daha birçok küçük sebeple her gün kavga edip tartışırlar. Kocası da annesi ve karısı arasında kalmaktan sıkılmış, mutsuz olmuştur. Genç

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI MUHİTTİN İLE HAVVA / Bir otobüs şöförü ile Zengin aile kızının hüzünĺü AŞK HİKAYESİ….

Bugünün Antalya Konyaaltı’sında, o günün Uncal orman köyünde dünyaya gelen Muhittin Böcek, Endüstri Meslek Lisesi’ni bitirmiş, askerliğini yapmış, Kemer’de otobüs şoförü olarak işe başlamıştı.1988’de bir düğünde, çalıştığı otobüs durağının bile sahibi olan Kemer’in en zengini Hasan Minta’nın kızı Havva’yı görüp aşık oldu. Hikaye öyle başladı. Bu tam anlamıyla “zengin kızla fakir oğlanın aşkı”ydı. Çünkü Muhittin

YALANCI

Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle, pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı. Ona göre, nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik yavrusuydu her zaman. Ama ilkokula başlayınca işler değişti. Arkadaşları, onun hiç de güzel olmadığını, hatta çirkin bile sayıldığını söylemekteydi. Küçük kız, ilk önceleri onlara inanmadı.

En Değerli İnsan Kimdir?…

En Değerli İnsan Kimdir?… İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri, bayramlar da ilginç armağanlar göndererek birbirlerine zeka gösterisi yaparlardı. Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı. İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı. Aralarında bir fark olacak ama bu

Bir Akıl Hastasından Yüzyılın Dersi

Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta demeye dilim varmıyor şimdi. Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük