Dostluk ipini koparmak

terzi

Parkta kalmak zorunda kalmış, tir tir titrerken yanında güzel bir araba durmuş içinden yaşlı bir adam şoförüne biraz durda hava alayım demiş.

Ve adamı görmüş tir tir titriyor terzide zenginin paltosuna bakıyormuş. Zenginde demiş ki? Paltomu vereyim mi, terzi hayır ben terziyim paltoyu güzel dikmemişler, sizi şişman göstermiş demiş.
Adamın hoşuna gitmiş oda biliyormuş paltonun ona yakışmağını. Gel demiş sana ben dükkân açayım benim elbiselerimi sen dik bundan sonra demiş;

Gel zaman git zaman terzi çok ünlü olmuş çok büyük moda evleri açmış paraya para demiyormuş.
Zengin yaşlı adam bir gün onu ziyarete gelmiş orada kalp krizi geçirmiş, terzi hastaneye kaldırmış, terzi zengin adamı, para kazanma hırsıyla hastanede bırakıp uçağa binmiş ve iş görüşmesine gitmiş.

Zengini birdaha da aramamış. Günler geçtikçe terzinin iş yerleri bir bir kapanmaya başlamış, sıra ilk açtığı dükkâna gelmiş. Nerede hata yaptım ben diye zenginin evine gitmiş,
Zengin ona demiş ki gel otur ben sana bir hikâye anlatayım dinle demiş. Ve başlamış anlatmaya…

Köyün birinde bir oduncu varmış. Bir gün orman yanmış oduncu işsiz kalmış aç kalmış köyü terk ederken bir bülbül onu görmüş demiş ki?
Üzülme oduncu, bak ben senin eşeğine sihir yapacağım sen köyleri dolaş eşeğin şarki söyleyecek sende çok para kazanacaksın demiş.

Ve ormancı çok iyi para kazanmaya başlamış. Bir gün bülbül zor durumda kalmış. Kedi bülbülü yemek üzere iken bülbül yalvarmış, ama ormancı oralı olmamış ve bülbül ölmüş. Tabii hemen sihirde bozulmuş,

Eşek şarki söylerken başlamış anırmaya köylüde ormancıyı yalanlamış, sen bizimi kandırıyorsun eşeğin şarki söylemiyor anırıyor demişler;
İşte demiş senin de sihrin bendim. Sen hem para kazansaydın hem de dostluk ipini koparmasaydın bugün bu durumda olmazdın demiş.
Genç terzi hiçbir şey söyleyememiş ve orayı terk etmiş. Bizler dostluk ipini koparanlardan olmayalım.