Yazar: admin

Canlılar Kaça Ayrılır

Gel oğlum. Kalk bakalım tahtaya, sana bir sorum var. – Buyurun, sorun öğretmenim – Canlılar kaça ayrılır? – Dörde ayrılır öğretmenim. – Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım. – Bitkiler, Hayvanlar, İnsanlar, Çocuklar… – Çocuklarda insan değil mi oğlum? – Haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim. – Peki, şimdi yeniden say bakalım. –

Kuyuya Düşen Eşek

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır.  En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten  kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya

Adetiniz böyle değil mi?

Delinin biri camiye girer, belli ki namaz kılacak. Ama oturmaz, meraklı ve şaşkın gözlerle etrafı süzer-dolanır. Bir oraya, bir buraya her köşeye dikkatlice bakar ve hızla çıkar gider. Az sonra sırtında bağlanmış odunlarla tekrar gelir camiye ve tam namaza başlamak üzere olan cemaatle birlikte saf tutar. Ama sırtındaki odunlarla güç bela bitirir namazını. Eğilip kalktıkça

Beni affet baba

Evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında; eşi, bütün bağları kopardı ve “Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak” diyerek rest çekti… Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında

3 yaşlı adam ve bir kadın

Yaşlı adam, başını iki yana salladı: “Eşiniz evde değilse, biz de davetinizi kabul edemeyiz” dedi. Akşam eşi geldiğinde kadın, karşı kaldırımdaki yaşlı adamlarla arasında geçen konuşmayı anlattı. “Senin evde olmadığını öğrenince, içeri girmek istemediler” dedi. Yaşlı adamların bu davranışlarını öğrenince, kadının eşi üzüldü. “Bir bakıversene dışarı” dedi. “Hâlâ oradalarsa, şimdi davet edebilirsin eve.” Kadın kapıyı

Kumaş

Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya’ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi. Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan. Merak etti, sordu: – Hangi

Yanlış Savunmanın Bedeli

sahasında çok iyi bir avukat ile anlaşır. Avukat, bütün mesleki marifetlerini kullanarak kadını ceza almaktan kurtarır. Başına gelen musibetten ders alıp uslanmayan kadın, beraatini kutlamak için bir bara gidip sarhoş oluncaya kadar içer. Daha sonra da yine sarhoş vaziyette direksiyonun başına geçer. Ve o sarhoş kafayla yolda giderken bir vatandaşa çarparak onu yirmi metre kadar

3 filtre

– Bana söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla doğru olduğundan emin misin? – Hayır… Aslında bunu duydum sadece ve.. – Tamam o zaman bunun tam anlamıyla gerçek olup olmadığını bilmiyorsun şimdi ikinci filtreyi deneyelim. İkinci filtre iyilik filtresidir. Arkadaşım hakkında duyduğun şey iyi bir şey mi? diye sordu. – Hayır tam tersi diye cevap verdi adam –

Bir aşk hikayesi

Delikanlı : Şimdi de bana sıkıca sarıl Kız delikanlıya sıkıca sarılır Delikanlı : Kaskımı alıp,kendine takar mısın? Başımı çok sıktı. Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı: Motorsiklet kazası; Motorsiklet,fren arızası nedeniyle,bir binaya çarptı.Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu. Gerçek ise şöyleydi;Yolun yarısında,delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti.Bunun yerine,kızdan kendisini sevdiğini

Babam Çok Kızacak

Evladım yazık bu güneşin altında fazla yorulma,gel sana yiyecek birşeyler ikram edeyim Çocuk : Sağolun rahatsız etmeyeyim demiş hem babam kızar! Adam ısrar etmiş: Ooo hadi,gel iki lokma birşeyler yersin,gücünü toplarsın. Hadi gel. Çocuk peki tamam demiş ama babam kızacak. Adam çocuğun karnını bir güzel doyurmuş sonra çocuk birkaç saat uzanıp dinlenmiş. Derken gitme vakti