Yazar: admin

Çocuk ve Hz. Ömer hikayesi

Çocuğun biri yakaladığı bir serçe kuşuyla oynayıp duruyordu. Oradan geçmekte olan Hazret-i Ömer çocuğa sordu: — Küçük bey, bak zavallı kuşun kanatlarından tüyler dökülüyor, çırpına çırpına da tâkattan düşmüş görünüyor. Ne olur bırak hayvancağızı! Çocuk yaramaz olduğu kadar da merhametsizdi. — Hayır, ben bu kuşla oynuyorum. İsterse kanatları kopsun, karşılığını verdi. Halife buna üzülmüştü. Bir teklif

Tuz neden geç kaldı

Adam hanımına pek hoş davranmaz, kalbini kırar. Sonra hanımından sofrayı kurmasını ister. Kadıncağız hiç sesini çıkarmadan kurar sofrayı ve buyur eder kocasını. Adam sabırsızca sofraya oturur, iştah kabartacak bir zevkle yemeye başlar. Yemek tuzsuz olmuştur. Birkaç lokma yedikten sonra hanımından tuz ister. Hanımı; “Sen yemeğe devam et ben getiririm” der ve içeri gider. Adam ikide

Yürekten Bir Dua

Ünlü doktor yaptığı büyük hizmetlerden dolayı ödül almak için uluslararası bir konferansa gidiyordu. Uçağa bindi. Ancak havada bir arıza olmuş ve yıldırım çarpması sonucu uçak en yakın havaalanına inmek zorunda kalmıştı. Bir sonraki uçak 16 saat sonra kalkacaktı. Sinirlendi ve “O toplantıya muhakkak yetişmem lazım. 16 saat bekleyemem” diye bağırdı. Görevliler gideceği şehrin 6 saat

NAMAZLA DALGA GEÇMENİN SONU

ADAM, bineceği otobüsün kalkmasına bir saatten fazla süre olduğu için, terminalin yarı aydınlık koridorlarını arşınlıyordu. Ellerini yıkamak üzere biraz ilerideki mescide yanaştığında, iş tulumları giymiş bir genç ona doğru gelerek: — Herhalde namaz kılacaksınız, dedi. Abdest alma yerimiz de mevcuttur. Adam, elindeki sigaranın külünü delikanlının ayakları dibine silkelerken: — Sen herhalde görevlisin, diye diklendi. Ne

KEŞKE BÜTÜN EŞLER BÖYLE OLSA

Bir gün annem yoğun bir iş günü sonrasında yemek hazırladı. Babamın önüne bir kavanoz reçel ve aşırı yanmış bir tost ekmeği koydu. Ben, babamın yanmış ekmeği fark edip fark etmediğine bakıyordum. Ancak o sadece yedi ve bana günümün nasıl geçtiğini sordu. Kendi cevabımı hatırlamıyorum, ama o anda annem yanmış ekmek için özür diledi. Babamın cevabını

90/10 sırrını keşfedin: Bu hayatınızı değiştirecek.

90/10 sırrı inanılmazdır! Çok azımız bunun farkındadır. Sonuç? Pek çok insan gereksiz yere stresten, dertlerden, problemlerden ve baş ağrısından acı çekmektedir. Bu sır nedir? Hayatın %10’u, sizin başınıza gelenlerden oluşur. Hayatın diğer %90’ına ise sizin bu başınıza gelenlere nasıl davrandığınızla karar verilir. İnsanlar anlamsız şeyler söyler ve yaparlar. İnsanlar hasta olur. Arabalar bozulur. Uçaklar geç

Anne ve Evladı

Annemin sadece bir gözü vardı. Öteki gözü çukurdu, yani yeri boştu. Ondan nefret ediyordum. Çünkü bu durum beni arkadaşlarımın arasında utandırıyordu. Babam, ben daha küçükken bir kazada öldüğünden, ailemizi geçindirmek de anneme kalmıştı. Bunun için okulda aşçılık yapıyordu. İlk okulda iken bir gün annem bana “merhaba” demeye gelmişti. Sanki, yerin dibine geçmiştim. Bunu bana nasıl

HAPİSANEDE GERÇEK YAŞANMIŞ BİR HİKAYE

Gardiyanların ayak sesleri koğuşun kapısında son buldu, getirdikleri genç bir mahkumu bıraktılar ve gittiler. Yeni gelen genç içeridekilere selam verdi ve kendisine gösterilen boş yere oturdu. Koğuştakiler ona hoş geldin, geçmiş olsun dediler. İçlerinden en yaşlı ve olgun olanı gencin yanına yaklaştı ve ona ilgi gösterdi, bir anlamda sahiplendi. Çünkü selam verişinden ve simasından bu

Bu da geçer Ya Hû

Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara, kendisine yardım edecek, yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler, kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler ve Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini salık verirler. Derviş yola koyulur, birkaç köylüye daha rastlar. Onların anlattıklarından, Şakir’in bölgenin

Hangimiz zengin hangimiz fakir?..

“Günlerden bir gün zengin bir baba, oğlunu köye götürdü… Yolculuğun tek amacı vardı… İnsanların ne denli yoksul olabileceklerini oğluna gösterecekti… Böylece oğlu yaşadığı zenginliklerin değerini daha iyi anlayacaktı… Çok yoksul olan uzak bir akrabalarının evinde bir gün ve gece geçirdiler… Yolculuk dönüşü baba oğlunu karşısına aldı: -”Şimdi söyle bakalım” dedi… “Orada gördüklerinden sonra insanların ne