Cennet bir köşe, her türlü dertten azade enfes bir köy: Bördübet Koyu!

Marmaris Datça Yarımadası’nın Gökova Körfezi’ne bakan kesiminde yer alan Bördübet, çam ağaçları arasında modern bir köy hayatı yaşattı bana. Şehrin keşmekeşini unutturdu, koşuşturmak yerine bir parça sükunet ve yavaşlığın ne kadar iyileştirici olduğunu hatırlattı. İşte Bördübet Koyu rehberi, gezilecek yerler ve mekanlar…

Gülenay Börekçi, HT Cumartesi’de Bördübet Koyu’nu kaleme aldı. Tabiatın sessiz ve dingin köşelerinde günler uzun, geceler kısa, hayat telaşsız ve asude geçer. Deliksiz uyuyup güzel rüyalar görür, rüyada hiçbir şeyden kaçmak, kimseyi kovalamak zorunda kalmazsınız. Günlük hayatın yaşadığınızı, nefes aldığınızı, yeryüzünün bir parçası olduğunuzu hissetmenin yoludur böyle yerlerde birkaç gün geçirmek. Endişe, kaygı, sıkıntı, korku, öfke, hayal kırıklığı; her türlü olumsuz duygu saklama kaplarına kaldırılır. ‘Pandora’nın kutuları’ şehre dönüşte yeniden açılacak zaten. Arada güç toplayıp dinlenmek, yenilenmek fena mı olur?

Geçen hafta Bördübet Koyu’nda iki gün geçirdim, lakin o iki gün herhalde birkaç haftaya bedeldi. Düşünün; yemyeşil bir orman, masmavi bir deniz, mis kokulu çam ormanları, rengarenk çiçekler, envai çeşit zararsız küçük hayvan… Burada sabah 7’de uyanıyorsunuz. Başka türlüsü mümkün değil, geceyarısı olmadan mışıl mışıl uyuyakalıyorsunuz zaten.

TABİATIN İYİ HUYLU YÜZÜ

Uyandığınızda da haliyle enerji deposu gibisiniz. Kahvaltıdan önce biraz ortalığı kolaçan ediyorsunuz. İsterseniz meyve, sebze bahçelerine gidip, kolunuzdaki sepeti dalından topladığınız domates, patlıcan, biber, fasulye, nane, salatalık, roka, maydanoz, fesleğen ve çeşitli meyvelerle doldurabilirsiniz, isterseniz temiz havayı içinize çekip doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Bördübet’in kazları, ördekleri, kuğuları eşlik eder size. Suda cıvıl cıvıl koşuşturan yavrular, onları toparlamaya çalışan anneleri, sizi görünce sudan başlarını uzatıp ekmek isteyen kablumbağalar… Tabiatın iyi huylu yüzü…

Tipik ve müthiş bir Bördübet gününü anlatmaya devam edeyim size… Yürüyüş bittiğinde sıkı bir kahvaltıyı hak etmişsiniz demektir. Ama aceleniz yok. Öyle ya; tüm dünyayı saran şu meşhur trend sizi de çoktan etkisi altına aldı. Yavaşlık Hareketi’nin öncüsü Carl Honore, hızlı yaşamanın hiç yaşamamak olduğunu söylüyor ya, bence çok haklı. Biz metropollüler hayatımızı bir sahil kasabası dinginliğiyle geçirmeyi beceremeyiz belki ama hiç değilse, sahildeyken şehirde gibi yaşamamanın yolunu bulsak…

Hem kahvaltıda sizi öyle enfes lezzetler bekliyor olacak ki, isteseniz de acele edemeyeceksiniz. Kaldığım yerin mutfağı, organik bahçelerinde bizzat yetiştirdikleri doğal gıdalarla hem damağa hem de ruha hitap ediyordu. Kahvaltıda sunulan reçeller, bahçedeki bergamut, portakal ve yaban mersini meyvelerinden yapılıyormuş, lezzetli olmalarına şaşmamak gerek.

GÖKOVA KOYLARI, HİSARÖNÜ KÖRFEZİ VE GÖCEK’TE BİN YILLIK TATİL!
MASALLARDAN DAHA GÜZEL

Yöre halkı geçimini arıcılık ve balıkçılıkla sağladığından, burada en kaliteli balları

tadabiliyorsunuz. Dilerseniz otelden temin edebileceğiniz oltalarla balık tutup Snack Bar’da mangal keyfi de yapabiliyorsunuz. İflah olmaz bir hayvan sever olarak, balık yemeğe itirazım olmasa da, doğrusu ben işin bu kısmını denememeyi tercih ettim. Balıklar bari burada rahat yüzebilsin diye düşündüm.

Organik üzümlerden yapılmış ev şaraplarını tadarken daldığım bir hayali anlatayım size son olarak… Derenin üzerinde pespembe zakkumlarla bezeli köprüler, suda salınan nilüferler, her birinin sihirli olduğu söylenen ağaçlar arasında hayallere daldığım bir öğleden sonra, sudaki tatlı mı tatlı, şirin mi şirin mahlukların arasında sonradan olağanüstü güzellikte bir kuğuya dönüşecek olan bir çirkin ördek yavrusu var mı diye bakınıyordum. Ama hayır, hiç çirkin yavru yoktu. Hepsi öyle güzeldi ki! Demek ki, gelmeden önce herkesin bana söylediği şey doğruydu, Bördübet masallardan bile güzel bir yerdi.


MAVİ SAFARİ YAPIN

Kendi otomobilinizle seyahat ediyorsanız size Mavi Safari’yi öneririz. Mavi Safari, Mavi Yolculuk’un karadan yapılanı. Arabayla tek tek küçük koyları dolaşıyor, denize giriyor, yüzüyor, her birinde dilediğiniz kadar kalıyorsunuz. Bördübet’te de bu koylardan bol bol mevcut. Dolayısıyla Mavi Safari yapmak isteyenler için Bördübet ideal duraklardan biri. Bördübet’in doğası, olta ya da zıpkınla balık avlamayı ve yürüyüşü sevenlere de çeşitli seçenekler sunuyor. Çevreye yapılan tekne gezileri sayesinde Yedi Adalar, Kambur Kemal, Saklıköy ve Löngöz gibi komşu koylara denizden ulaşmak mümkün oluyor. Bördübet Koyu’nda dağ güvercini, saka, bülbül, balıkçıl kuşlar, atmaca ve daha başka yüzlerce kuş çeşidi yaşıyor. Onların fotoğraflarını çekmek bile fotoğraf meraklıları için başlı başına bir zevk

RODOS İNCİRİNİ DENEYİN

Her sabah balıkçılar mekanlara taze çipura, lağos ve ahtapot bırakıyorlar. Bu bölgede yetişen kabuklu Rodos inciri, tropik meyveleri sevenler için hoş bir sürpriz. Aklınıza gelen her türlü meyve ve sebzeyi taze taze bulabiliyorsunuz. Yediğiniz her şey doğal, organik. Yöresel reçeller, peynirler çok leziz. Ekmekler, anında pişirilip servis ediliyor.

GÖRMEK İÇİN 5 NEDEN

1. Ayışığında piknik yapmak galiba başka hiçbir yerde bu kadar güzel değil. Hem sepetinizdeki şarap ve peynirler de çok lezzetli.

2. Yüzüp güneşlendikten sonra Golden Key’in sahil restoranında patlıcan ezmeli pizza ya da mantarlı cevizli salata yemek.

3. Meyve sebze bahçesindeki kümesten aldığınız yumurtaları aşçıya verip omlet yapmasını istemek.

4. Yüzlerce değişik kuş çeşidinin fotoğraflarını çekerken onların şahane şarkılarını dinlemek.

5. Yüzüp at bindikten sonra, günbatımını seyrederken naneli mojito içmek ve şehre dönmeyi bir süreliğine unutmak.