Ay: Ocak 2017

Satranca Hayret Eden Adama Hz Ömer’in Muhteşem Cevabı

Bir gün bir kişi Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’ın yanında: “–Şu satranca hayret ederim. Satranç tahtasının uzunluk ve genişliği birer arşından ibâret iken, insan onun üzerinde bir milyon oyun oynasa, bir oynadığı mutlaka diğerinden farklı olur, hiçbir oyun diğerine benzemez!” dedi. Hazret-i Ömer -radıyallahu anh- ona şöyle dedi: “–Bundan daha hayrete şâyân olanı vardır. İnsan yüzünün uzunluk ve genişliği

Son Bir Ev Daha Yapar mısın?

Yaşlı bir marangozun emeklilik zamanı gelmişti. Patronu olan mütahite, artık işten ayrılmak istediğinden bahsetti. Mütahit bu iyi adamın ayrılmasına çok üzüldü. Ve ondan son bir ev daha inşa ettikten sonra işi bırakmasını rica etti. Marangoz kabul etti ve işe başladı ama çok isteksizdi. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzemeler kullandı. Evi bitirdikten sonra

Az bir pisliğe bulanarak, daha büyük bir pislikten kurtulan genç

Musluk tamirciliği yapan yakışıklı bir gencin başından şöyle bir olay geçmişti:Bir gün gencin dükkanına gelen bir bayan, evinde tamir edilecek musluklar olduğunu söylemişti.Bunun üzerine beraber eve gitmişlerdi.Eve geldiklerinde kadın kapıyı arkadan kapatmış ve delikanlıyı kendine davet etmişti. Delikanlı bu çirkin teklifi kabul etmeyince:– Bak bağırırım, bana saldırdı, derim, şeklinde tehdit etmişti delikanlıyı.Delikanlı bunun üzerine: –

Kardeş Var Kardeş Var

– Merhaba Recep hoş geldin. – Hoşbulduk abi. – Eee… neticeleri aldın mı? – Aldım abi. Birimizin neticeleri iyi ama birimizde sorun çıktı. Ağabey olan Zeki yerinde rahatsızca kıpırdandı. – Bana bak, “Doktor arkadaşım, ucuza, baştan aşağı muayene edecek, ikimiz beraber gidelim” dedin gittik. Karnımın altında sıkıştıran ağrından başka bir şeyim yoktu. Şimdi bana bir

Benim eşim misafiri sevmiyor

?” Bir gün Peygamber Efendimize bir Sahabi eşinden şikayete gelir. “Benim eşim misafiri sevmiyor. Bana ne gibi tavsiyede bulunursunuz?” der. Efendimiz ( sav ) ; “Yarın size misafir olacağım. Eşin, ben içeri girerken de baksın ,çıkarken de baksın der.” Sahabi eşine efendimizin geleceğini müjdeler. Eşi çok sevinir . Yalnız dışarıdan içeri girerkende çıkarkende bakmasını söyler

Bu Çeşmeden Su İçmek Her kula helâl, Müslümana haram

Bursa’da zamanında Müslüman bir zat bir çeşme yaptırmış. Eski adı yahudilik yol ağzı, bugün ki adı Arap Şükrü muhitinde, ve başına bir kitabe eklemiş, “Her kula helâl, Müslümana haram“… Tabii başkent, Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye… Efendime söyleyeyim, gitmişler kadıya şikâyete, yaka paça yakalanmış adam huzura getirilmiş, bu nasıl fitnedir, dini islam ahalisi müslüman

Sen Tertemiz Oldun da Allah Sana Ne Vermedi

İbrahim Ethem tacı tahtı terk ediyor. Seneler sonra seyr-ü sülûkünü tamamladıktan sonra Belh şehrine tekrar geliyor. Kendi yaptırdığı camide yatsı namazı kılıyor. Dışarıda sulu kar, yağmur, soğuk Şurada kıvrılayım da sabah olunca giderim diye düşünüyor. Kayyum geliyor, camide saklandığı yerden buluyor, çıkarıyor. Ne yapıyorsun diyor. Müsaade et, şurada yatayım. Sabah namazından sonra Belhe gireceğim diyor.

Fatih İstanbul’u Alacağından Neden Bu Kadar Emindi?

Fatih Sultan Mehmet istanbulu fethetme plânları yapıyordu. Daha henüz 21 yaşında bulunan hükümdar, İstanbulun fethine girişmeden önce, halkını imtihan etmek istemişti. Sabahın erken saatlerinde tebdili kıyafet ederek, Osmanlının başşehri olan Edirnede çarşıya çıktı. Çarşının bir tarafından girip, alış veriş yapmaya başladı. Birinci dükkâna varıp birşey aldı. İkinci bir şey istediğinde dükkân sahibi vermedi. Fatihi tanımıyordu

Uyanık öğrenciler

4 tane üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematikfinaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğininpatladığını söylerler… Hoca ilk basta inanmaz ama öğrencilerininyalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini bos bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur. Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir…

Berlin’de Hakimler Var

Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam’dan geçiyor. Orayı çok beğeniyor ve “Bana şuraya bir saray yapın” diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral’ın beğendiği yerde bir değirmen. ​Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor. – Buyrun? – Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para? – Satmıyorum ki ne parası? – Saçmalama