Ay: Aralık 2016

Amca De Bakayım

Adamın biri güzel bir papağan satın alarak eve getirmiş ve başlamış konuşmayı öğretmeye. Özellikle papağanın “amca” demesini istiyormuş. Günlerce uğraşmış ancak papağana tek kelime öğretmeyi başaramamış. Bir gün iyice sinirlenmiş ve papağanın bir tüyünü kopararak, “amca de bakayım” diye bağırmış. Papağandan yine ses çıkmayınca her seferinde “amca de” diyerek hayvanın tüylerini tek tek yolmuş. Adam, tüylerini

Çakmak Cini Fıkrası

Genç milyonerin biri kafeterya da otururken yanına yaşlı bir adam yaklaşır. Yaşlı adam cebinden altın kaplamalı çakmağını çıkartıp gösterip -“Bu çakmağı, servetiniz karşılığında satın almanızı teklif ediyorum” der. Zengin: -“Bu basit çakmağın karşılığında servetimi mi istiyorsun!! Çıldırdın mı sen!!! ??? Yaşlı adam: -Bu tahmin ettiğiniz gibi basit çakmak değil der ve çakmağı çakar.. Çakmaktan bir cin çıkar

Bir Annenin Diğer Velilere Ettiği Nasihat Binlerce Kişi Tarafından Paylaşıldı

Kızının okuluna giden Claudia Crowley Sörensson gördüğü manzara karşısında çok şaşırdı. Sınıfın içinde ve okulun bahçesinde diğer öğrencilerin yaptıkları hareketler anneyi hem üzdü hem de şaşkına çevirdi. Gördüklerini Facebook’ta paylaşarak diğer ebeveynleri görevlerini yapmaya davet etti. Gönderisi birkaç gün içinde binlerce kişi tarafından paylaşıldı. İşte o yazı… “Bugün kızımın okuluna gittim. Sınıfta üç görevli vardı.

Hemen Arabadan İn

(Aşağıdaki olay ismini vermek istemeyen bir üyemizin başından geçmiştir. Diğer insanların dikkatli olması için bizden paylaşılmasını rica etmiştir.) TEKIRDAĞ bölgesinde işinden çıkıp, otobüsle evine gitmekte olan genç bir bayanın telefonu çalmış. Genç bayan telefonunu açmış. Arka fonda telsiz sesleri duyuluyormuş. Telefona çıkan bir erkek , emniyetten aradığını söylemiş ”Bulunduğunuz yeri hemen bildirin. Size soracaklarımız var.

YANLIŞ NUMARA

YANLIŞ NUMARA (Bu yaşanmış gerçek bir hikayedir.) Çalışma masamdaki karmaşanın içine gömülmüş, yarın dizgiye yetiştirmem gereken yazılarla haşır neşir oluyordum. Hiç beklemediğim bir anda telefonun çığlık atarcasına çalması, yarım saatten beri hafızamda kurmaya çalıştığım o güzelim cümleleri alt-üst etmişti. Önce zilin sesini kısıp, sonra telefona baktım. – Buyrun efendim? Aşina olmadığım bir hanım sesi: –

HANGİ HAYALİN GERÇEK OLSUN?

Kaymakam telefonda ağlıyordu. Önce hanımlığına verdim. Ama öyle değildi: – İlçemiz genelinde bütün okullara bir ödev verdim. “Gerçekleşmesini istediğiniz bir hayalinizi yazın.” 5020 öğrencinin kompozisyonu kaymakamlıkta toplanıp değerlendirmeye alınmış. – Çocuklar ve öğretmenleri bunun sadece bir kompozisyon yarışması olduğunu sanıyordu. Oysa ben, beş bin yirmi kişinin hepsinin hayalini gerçekleştirmek üzere yola çıktım. O ana kadar

Padişahın Rüya Tabiri Hikayesi

Padişah, bir gece rüyasında bütün dişlerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldiğini görür. Sıkıntı içinde uyanır. Vezirini çağırıp sarayın rüya tabircisinin hemen huzuruna getirilmesini buyurur. Uyku sersemi tabirci yanına gelince, padişah düşünü anlatıp sorar: “Tabirci, bu rüya hayır mıdır, şer midir? Neye işarettir, hele bir söyle.” Tabirci biraz düşünür; sonra utana sıkıla: “Şerdir, Padişahım” der.

NİMETİN ŞÜKRÜ YAPILMAZSA, ELDEN GİDER VE AZAP GELİR…

Zalimliği ile meşhur Moğol hükümdarı Hülagu 1258 senesinde Bağdat’ı yakıp yıkar… 800.000 Müslümanı kılıçtan geçirir. Camiler, medreseler yerle bir edilir. Milyonlarca dînî ve ilmî eser Dicle Nehrine atılır. Nehir günlerce kan ve mürekkep akar… Hülagu, şehrin dışına kurduğu karargâhtan haber gönderip o beldenin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir. Ancak kimse görüşmek istemez. Çünkü,

Duanın Gücü

Duanın gücünü defalarca yaşamışımdır hayatımda. Bunlardan birisi 1980’li yıllarda basımdan geçti. Ailece Diyarbakır iline bağlı kaplıcaları ile meşhur Çermik de idik. Annemler sıcak sulara gitmiş, babam ağabeyim civar köylerden birine alış veriş yapmaya -et almaya- gitmişlerdi. Ben de pansiyonda odamda oturmakta idim. Bir ara hafiften kendimden geçtim. Uyku ile uyanıklık arasında bir halde iken söyle

Canım Annem

Orta yaşlı kadın, evin içinde telaşlı bir haldeydi. Eşyaların yerini değiştiriyor, örtüleri düzeltiyor, arada bir mutfağa gidip pişmekte olan yemeğe bakıyor, tekrar salona dönüyordu. Sokaktan gelen her seste pencereye koşuyor, her duyduğu kapı zilinde de, başkasının zili olduğunu anlayıp üzülüyordu. Başka şehirde iş bulan oğlu, hem uzak yerde olduğundan hem de izin alamadığından 2 aydır